![]() Şamanizm sapkın bir büyü dinidir. Şaman rahipleri ise yanda görülen garip kıyafetleri giyerek ruhların dünyasına girdikleri aldatmacasına başvuran büyücülerdir. Altta, bir Siberyalı Şaman rahip tasvir edilmiştir. |
Şamanizm, milattan önceki bin yıllarda Sibirya bölgesinde gelişen ve Orta Asya'daki çeşitli kavimler tarafından benimsenen bir tür putperest dindir. Şamanizmin temelinde iki önemli kavram yatar:
1. Doğadaki her varlığın (taş, toprak, su, ağaç vs.) bir ruhu ve iradesi olduğuna, onun için bunlarla diyalog kurulması gerektiğine inanılır.
2. Bu diyaloğu kurabildiğine inanılan kimse ise "Şaman"dır. Şaman, tütsüler, davul ritimleri veya danslar yoluyla doğadaki cansız maddelerle konuşur, onları kendince ikna eder ve yine kendince çeşitli hastalıkları iyileştirmeye çalışır.
Şamanizmin temeli, yukarıda da belirtildiği gibi doğadaki cansız varlıkların ruh ve kudret sahibi olduklarına inanılmasıdır. Örneğin yağmurun bulutların içindeki ruh tarafından yağdırıldığına veya ateşin kendi içindeki bir ruh tarafından yakılıp sürdürüldüğüne inanılır.
Bu inanç aslında pek çok eski putperest dinde yer almaktadır ve "animizm" olarak bilinir. Animizm, kısaca, doğadaki her varlığın ayrı bir ruh ve ayrı bir ilah olduğu inancıdır. Şaman dini, animizmin Orta Asya'ya özgü bir şeklidir. Bu konuda detaylı araştırmalar yürüten Ivar Paulson isimli antropolog, "Şamanizm gerçekte animist bir ideolojidir" diyerek konuyu özetlemektedir.132
Sibirya ve Orta Asya'daki Şaman inanışlarını inceleyen ve 1980 yılında bir kitap yayınlayan N. A. Alekseev, kitabının "Doğanın ve Temel Güçlerin İlahlaştırılması" adlı bölümünde Şamanizmin garip inancını şöyle anlatmaktadır:
Eski Altay halklarının inançlarına göre, her dağ, her göl veya her nehir kendine ait bir ruh gücüne sahipti. Bu ruhun o bölgeye ve içinde yaşayan hayvanlara hakim olduğu düşünülüyordu. Yine o bölgede yaşayan veya sadece geçip giden insanların da bu ruh tarafından korunduğuna inanılıyordu. Bu ruhların kendi aralarında evlenip çocuk edinebildikleri, dahası insan konuşmalarını anladıkları varsayılır ve bu ruhların hoşnutluğunu kazanmak için çeşitli dualar edilip kurbanlar kesilirdi.133
Görüldüğü gibi Şaman dini tam anlamıyla çok-ilahlı bir şirk dinidir. Bu dine mensup olanlar, sayısız denecek kadar çok ilahın varlığına inanmakta ve bu ilahları hoşnut edebilmek için dualar edip kurbanlar sunmaktadırlar. Her göl, her dağ, her orman ayrı bir ilah olarak görülmekte, hepsine ayrı ayrı tapılmaktadır.
İslam'ın temeli olan "La İlahe İllallah" (Allah'tan başka İlah yoktur) hakikatine tamamen ters olan bu batıl inancın, akla tamamen aykırı olduğu ortadadır. Doğadaki taşın, toprağın veya suyun bir iradesi olmadığı gibi, gerçekte hepsini alemlerin Rabbi olan Allah yaratmıştır. Tüm kainatın tek bir Yaratıcısı ve tek bir Hakimi olduğunu kavrayamayan Şamanlar ise, Allah'tan başka sayısız ilahlar edinerek O'na şirk koşmuş insanlardır.
![]() Dünyanın dört bir yanında, özellikle de Asya ve Amerika'da, çeşitli Şaman toplulukları vardır. Ancak yapılan saçma büyüler, sapkın törenler ve garip ritüeller hiç değişmez. |
... O'nunla birlikte hiçbir ilah yoktur; eğer olsaydı, her bir ilah elbette kendi yarattığını götürüverirdi ve (ilahların) bir kısmına karşı üstünlük sağlardı. Allah, onların nitelendiregeldiklerinden yücedir." (Müminun Suresi, 91)
Şamanizm inancı, akla ve mantığa tamamen aykırı bir hurafe olmasına rağmen nesilden nesile aktarılmış, her nesil bu inancı atalarından gelen bir gelenek olarak benimsemiştir. Pek çok kavim ve kabile, dağın, taşın veya suyun bir akıl ve iradesi olmadığını görmelerine rağmen, bunlara dua edip kurban sunmaya devam etmiştir.
Aslında "düşünüp akıl ve mantık süzgecinden geçirmeden inanma" gafleti, tüm şirk dinlerinin ortak özelliğidir. Kuran'da Hz. İbrahim ile putperest kavmi arasında geçen konuşma, buna açık bir örnektir:
Onlara İbrahim'in haberini de aktar-oku:
Hani, babasına ve kavmine: "Siz neye kulluk ediyorsunuz?" demişti.
Demişlerdi ki: "Putlara tapıyoruz, bunun için sürekli onların önünde bel büküp eğiliyoruz."
Dedi ki: "Peki, dua ettiğiniz zaman onlar sizi işitiyorlar mı?"
"Ya da size bir yararları veya zararları dokunuyor mu?"
"Hayır" dediler. "Biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk." (Şuara Suresi, 69-74)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder