12 Mart 2010 Cuma

Batıl Şinto Gelenekleri Milyonlarca Hayali Tanrıya Sahip, Batıl Bir Din


Şintoizmin temelini batıl "kami" inancı oluşturur. Kami kelimesi "üst ve yukarı" anlamlarına gelir, Şintoizmde ise "ilah, tanrı, tanrıça ve kutsal güç" anlamlarında kullanılır. Şintoizmin bir diğer adı da "kami no michi" yani "Kami Yolu"dur.


Japonların hayatları çeşitli batıl ritüellerle doludur. Örneğin tapınaklara gittiklerinde "ema" adını verdikleri kağıtlara tüm isteklerini, isim ve adreslerini yazar, sonra da yalancı ilahlarının bu istekleri gerçekleştirmesi için sapkınca ve boş yere dualar ederler.
Şintoistler "kami"nin kainatın her yerinde bulunduğuna inanırlar. Onlara göre bir insan, kuş, hayvan, ağaç, taş, balık, çiçek, dağ, okyanus, su kaynağı, kılıç, tarak ya da ayna gibi bir nesne, "kami" yani "kutsal güçlere sahip hayali bir tanrı" olabilir (Allah'ı tenzih ederiz). Batıl Japon inanışlarına göre 8 milyon kadar kami vardır. Bu nedenle de Şinto "milyonlarca tanrılı din" olarak tanımlanmaktadır.
Sapkın Şinto inanışlarına göre kamiler kötü ya da iyi, her biçimde ya da boyutta olabilirler. Doğar, evlenir, hastalanır, ağlar, kıskanır ve ölürler. Ancak tüm bu özelliklerine rağmen sıradan insanlardan üstün olarak kabul edilirler. Askeri başarı elde etmiş bir kahraman, hizmet veren bir yönetici, Japonlar tarafından "kami" ilan edilebilir. Bu kişi o andan itibaren kendisine büyük saygı duyulan hayali bir ilah olur.

Japonya'da 100.000'in üzerinde Şinto tapınağı bulunmaktadır. Her tapınağın kendine özgü kamileri bulunmaktadır. Kamilerin resimleri ya da heykelleri tapınaklarda olmasa da ruhlarının orada olduğuna inanılır. İnsanlar Şinto tapınaklarındaki kamilere sözde ibadet maksadıyla yiyecekler, su, meyveler sunar, saygı gösterilerinde bulunur, tütsüler yakarlar. Elbette ki bu boş inançlarının onlara hiçbir faydası olmayacaktır. Kitabın önceki bölümlerinde de Allah'a ortak koşmanın ne kadar büyük bir imani sapma olduğunun üzerinde durmuş ve Allah'ın Kendisi'ne şirk koşanları çok büyük bir azapla uyardığını hatırlatmıştık. Allah Hac Suresi'nde şu şekilde buyurmaktadır:

... Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının. Allah'ı birleyen (Hanif)ler olarak, O'na (hiçbir) ortak koşmaksızın. Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir. (Hac Suresi, 30-31)

Ayetlerde haber verildiği üzere şirk koştukları insanları ya da cansız maddeleri kendilerine dost bilen, onlara güvenen, zor anlarında kendilerinin yardımına koşacağına inanan bu insanlar çok büyük bir gaflet içindedirler. Çünkü herşeyden çok severek bağlandıkları bu putlar da, ne kendilerine ne de bir başkasına yardım etmeye güçleri yetmeyen aciz ve muhtaç varlıklar, hatta birçoğu cansız maddelerdir. Ayette putlara tapan bu insanlar için haber verilen, "Sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir" örneği, putlara tapınmanın insanı ne kadar yalnız, çaresiz ve aldanmış hale getireceğinin hikmetli bir ifadesidir. Allah'ın "iğrenç bir pislik" (Hac Suresi, 31) olarak tasvir ettiği bu putlar insanları Rabbimiz olan Allah'tan ayırarak, boş bir hayal peşine sürükleyerek aldatmaktadır. Allah bir ayetinde "... Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu." (Kasas Suresi, 64) şeklinde buyurmakta ve putperestlerin sonsuz cehennem azabı ile karşılaştıklarını bize haber vermektedir. Şintoistler bu gerçeği düşünmeli, içinde bulundukları yanılgıdan sıyrılarak, tüm insanların Yaratıcısı, Rabbi, sahibi ve velisi olan yüce Allah'a yönelip, O'nun hak dinine tabi olmalıdırlar. Müslümanlara düşen görev ise, yanılgı içindeki bu insanlara din ahlakını bir an önce, tüm güçleriyle ve etkili bir biçimde anlatmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder