Hindistan Yönetimi'nin Müslümanlara yönelik şiddet uygulamaları incelenirken öncelikli olarak ele alınması gereken bir konu da hiç şüphesiz Keşmir halkının yaşadıklarıdır.
![]() Dedi ki: "Hamd Allah'ındır ve selam O'nun seçtiği kullarının üzerinedir. Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı?" (Neml Suresi, 59) |
Hint Yarımadası, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar İngiliz egemenliği altındaydı. İngiliz sömürgeciler bölgeyi terk ettiklerinde Hintli Müslümanlar Hindulardan ayrı bir devlete sahip olmayı istediler ve 1947 yılında Pakistan'ı kurdular. Pakistan ve Hindistan arasında nüfus mübadelesi yapıldı; Hindistan sınırları içinde yaşayan çok sayıda Müslüman Pakistan'a göç etti. Ancak nüfusunun ezici çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Cammu/Keşmir eyaleti, Hint yönetiminin entrikaları ve İngilizlerin de desteğiyle Hindistan egemenliğinde kaldı. O tarihten bu yana Keşmir halkı Hint zulmü altında yaşadı.
Hindular başlangıçta Müslümanların ayrı bir devlet kurmalarına karşı çıkıyorlardı. Bu yüzden Pakistan'ın kurulmasından memnun kalmadılar. Pakistan kurulduktan sonra ise iki ülke arasındaki meselenin odak noktasını Keşmir sorunu oluşturdu. Bu nedenle iki ülke iki kez savaştıysa da, Keşmir sorunu çözülemedi. Bugün Keşmir'in bir bölümü Pakistan Yönetimi'ndedir ve burası "Azad Keşmir (Özgür Keşmir)" olarak adlandırılmaktadır. Ancak önemli bir kısmı hala Hindistan işgali altındadır. BM, Keşmir halkı arasında Pakistan veya Hindistan'dan hangisini tercih ettikleri konusunda bir referandum yapılmasını kararlaştırdığı halde Hindistan bu kararı geçen bu süre içinde uygulamamıştır. Öte yandan Keşmir'in bağımsızlığı için mücadele eden gruplar genellikle faaliyetlerini Pakistan'dan yürüttüklerinden, Hindistan bu ülkeye karşı tavır almakta ve uluslararası kuruluşların Pakistan'a baskı yapmalarını istemektedir. Hindistan sahip olduğu nükleer silah gücüyle de Pakistan için bir tehdit oluşturmaktadır. Ancak Pakistan'a, nükleer kapasitesinden dolayı sürekli baskı yapılırken, Hindistan'ın tehlikeli nükleer gücü görmezlikten gelinmektedir.
İşgal altındaki Keşmir'in yüzölçümü 138.935 km2, nüfusu yaklaşık 9-10 milyon ve bu nüfusun % 80'i Müslümandır. Geriye kalan Hindu nüfusun çoğunluğu da bölgeye sonradan yerleştirilmiştir. Hindistan yönetimi Keşmir'i işgal altında tutabilmek için bu bölgede ve Pakistan sınırında yarım milyon asker bulundurmaktadır. Askerlere Keşmir'deki bağımsızlık mücadelesini bastırmaları ve Müslüman halkı baskı altında tutmaları için her türlü yetki verilmiş durumdadır. Çoğunluğu Hindulardan oluşan ve Müslümanlara karşı özel bir kinle yetiştirilen askerler de kendilerine verilen yetkiyi sonuna kadar kullanarak insanları hunharca öldürmekte, acımasızca tutuklayıp işkence etmekte ve kadınlara tecavüz etmektedirler. Keşmir'deki hastaneler ve sağlık kuruluşları Hindistan askerlerinin saldırıları sonucunda yaralananlarla dolup taşmaktadır. Asia Watch and Physicians for Human Rights isimli insan hakları örgütünün yayınladığı bir raporda, Hindistan yönetiminin Keşmirli Müslüman kadınlara yönelik tecavüz politikası şu şekilde açığa vurulur:
Keşmir'deki çatışmalar dördüncü yılına girerken, merkez ve eyalet yetkilileri Hindistan güvenlik güçlerinin Keşmir'deki yaygın tecavüzlerini durdurmak için çok az şey yaptılar. Gerçekten de otoriteler, tecavüz kanıtları ile karşılaştıklarında defalarca şahitlerin doğruluğunu yalanlamaya giriştiler. Adli Tıp yetkililerinin ifadelerine inanmadılar ya da araştırma ve tecavüzden sorumlular için kovuşturma hariç, tüm suçlamaları reddettiler... Ocak 1990'dan beri Hindistan işgal kuvvetlerinin tecavüzleri daha sık olmaya başladı. Tecavüz çoğunlukla yasak yerlerde, polis kordonunda ve güvenlik kuvvetleri evlerini ararlarken, erkeklerin kimlik belirlemek için parklarda ya da okul alanlarında tutuldukları sırada gerçekleşiyor. Güvenlik kuvvetleri onlara tecavüz ederlerken tüm toplumu da cezalandırmaya ve küçük düşürmeye çalışıyorlar... Güvenlik kuvvetleri hastanelere girdiler, hastaları dövdüler, doktorlara vurdular, ameliyathanelere girdiler, aletlere zarar verdiler. Ambulanslara saldırıldı, sokağa çıkma yasağına uymayanlar alıkonuldu… Cinsel taciz, dayak, zorbaca tehditler ve elektrik şoku işkencenin en yaygın şekilleridir."102
![]() Newsweek, 30 Eylül 2002 Time, 4 Şubat 2002 1947, 1965 ve 1971 yıllarında Hint güçleri tarafından gerçekleştirilen üç büyük katliamda on binlerce Keşmirli katledildi. Günümüzde de Keşmirlilerin her anları Hindu güvenlik güçlerinin kontrolü altında geçiyor. Newsweek dergisinde yer alan yukarıdaki haberde eşi Hindu militanlarca öldürülen Müslüman bir kadın görülmektedir. |
Genç kızlar, daha önce olduğu gibi tek bir asker yerine, şimdi sistematik bir biçimde tüm Hint ordu birimleri tarafından tecavüze uğruyor. Kızlar asker kamplarına alınıyor ve günlerce çadırlarında çıplak tutuluyor. Birçoğu bir daha asla evlerine dönmüyor... Kadınlar ağaçlarda çıplak olarak sallandırılıyor ve Hint askerleri tarafından göğüsleri bıçakla yaralanmış bu kadınlara göğüslerinin yeni doğan bir militana bir daha asla süt veremeyeceği söyleniyor. Kadınlara kocalarının ve çocuklarının gözleri önünde tecavüz ediliyor, veya çıplak olarak köylerde dolaştırılıyor ve göğüslerine vuruluyor."104
Hint yönetimi sadece silahlı saldırılara ya da tecavüzlere başvurmakla da yetinmedi. Tarım için kullanacağını açıkladığı barajları dahi Müslümanlara karşı işkence amaçlı kullandı. Barajları ağzına kadar su doldurup, muson yağmurlarının yağması ile birlikte kapakları birden açarak, bölgenin aşağı kesimlerinde bulunan özgür Keşmir ve Pakistan'ı sular altında bıraktı. Bunların sonucunda binlerce insan hayatını yitirdi ve çok büyük maddi hasarlar oldu. The Toronto Star gazetesinde yer alan aşağıdaki haber Keşmir halkının yaşadıklarını özetlemektedir:
650.000 kişilik güçlü Hint ordusu tarafından boyun eğmeye mecbur bırakılan, aşağılanan, işkence edilen ve öldürülen Keşmir halkı, devlet baskısının giderek artan sert kampanyası neticesinde, bir seneden uzun süredir tam bir cehennem hayatı yaşıyor. Hindistan dikkatle oluşturulmuş "şiddetten kaçınma" imajının arkasına saklanıyor ve uluslararası forumlarda kendisini bir demokrasi ve çoğulculuk modeli olarak sunuyor. Ancak, kendi hayranlarının dahi incelemelerini kabul edemiyor. Özellikle televizyon ekipleri olmak üzere tüm gazeteciler bölgeden çıkarıldılar ve dünya, Hint kuvvetlerinin acımasızlıklarını kaydedebilecek herhangi bir kamera olmadığı için büyük oranda karanlıkta bırakıldı.105
1993 yılı Ekim ayında Keşmir'in başkenti Sirinagar'da Hazratbal Camisi'ne karşı büyük bir saldırı gerçekleştirildi. Hindistan makamlarının, Müslümanların askeri karargahı olarak nitelendirdikleri Hazratbal Camisi yaklaşık bir ay süre ile kuşatıldı. Kuşatma sırasında 100'den fazla insan öldürüldü. 300 masum insan tutuklandı. Kentin elektrik ve suyu kesildi.
Keşmir'de, Hint yönetiminin sürdürdüğü vahşetin yanı sıra bir de mülteci sorunu yaşanmaktadır. Aşağıda Keşmir'deki mülteci kamplarını ziyaret eden Kanal 7 televizyonu muhabiri Sefer Turan'ın aktardığı izlenimlere yer verilmiştir. Sefer Turan kamptaki hayatı şu şekilde tasvir etmektedir:
![]() ![]() Crescent Int., 1 Eylül 2001 Crescent Int., 1 Şubat 2003 Weekly Mirror Int., 28 Kasım 2001 Crescent dergisinde yer alan "Hindistan'ın Keşmir politikasındaki gerçekler, ikiyüzlülüğünü açığa vuruyor" ve "Hindistan yönetimine direnç gösteren Keşmirli Müslümanlar acı çekmeye devam ediyorlar" başlıklı iki ayrı haberde Hint yönetiminin Keşmir halkına yaptığı zulüm detaylandırılıyor. Weekly Mirror International'da ise "İşgal edilmiş Keşmir'de şiddet olaylarında 15 kişi öldü" şeklinde bir haber yer alıyor. Keşmir'deki Müslümanlara yönelik saldırılarda bugüne kadar on binlerce masum insan hayatını kaybederken, tecavüzler Hint polisinin sistemli bir politikası haline geldi. Keşmir halkı yarım asırı aşkın bir süredir huzur ve güvenlik içinde tek bir gün dahi geçirmedi. Oysa onların tek istedikleri dinlerini özgürce yaşayabilecekleri, çocuklarını güven içinde yetiştirebilecekleri, geceleri emniyetli bir şekilde uyuyabilecekleri huzur dolu bir hayat. |
Ambor mülteci kampı 1990 yılında Cammu Keşmir'den kaçan Keşmirliler için kurulmuş. Hayat standartları normalin çok çok altında. Küçük küçük toprak evlere insanlar adeta tıkışmış. Girdiğimiz tek odalı bir evde bir tek yatak var. Kaç kişi kaldığını sorduğumuzda aldığımız cevap "9 kişi". Kampta toplam 1.110 kişiden oluşan 214 aile yaşıyor. Hayat standartlarının çok düşük olduğunu görmek için topraktan yapılmış evlerden bir tanesine girmeniz yeterli. Evler genelde iki odalı. Odalarda birkaç tane kullanılamayacak çanak çömlek. Bir veya iki tane yatak. Yataklara yatak demek için bin şahit gerekli. Köşede oturmuş bir anne, kucağında bebeği. Kimi zaman içerisinde tutuşturulmuş üç beş dal parçasının bulunduğu toprak ocakta kaynayan bir kazan. Etrafta kuru veya yaş yiyecek adına hiçbir şey yok! Ama utandığımdan hiçbir kazanın kapağını açma cesareti bulamadım. Hangi çadıra girdiysek ortada ne yiyecek adına ne yatacak adına hiçbir şey görmedik! Çadırların birinde ortada yerde küçük eski bir bez parçası seriliydi. Belli ki yatak olarak kullanılıyordu. "Bu çadırda kaç kişi kalıyor?" diye sorduğumda aldığım cevap "11 kişi" idi... Ve dışarıda yine tek tük kaynayan bir sac kazan!106
![]() Hindu güçlerinin Keşmirli Müslümanlara yönelik sistemli asimilasyon ve soykırım politikası tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor. Her gün yeni gençler ölüyor, kadınlar tecavüze uğruyor ve camiler yıkılıyor... |
Hindistan'ın Keşmir'de bu denli büyük bir baskı politikasını elli yılı aşkın bir süredir rahatlıkla sürdürebilmesi, Batı'daki bazı anti-İslami çevrelerden aldığı açık ve kapalı desteklerin bir sonucudur. Keşmir'deki Müslümanlar, Birleşmiş Milletler'in hiçbir yaptırımı olmayan kararları sonucunda Hinduların baskıcı yönetimine terk edilmişlerdir. Nüfusunun tamamına yakını Müslüman olan Keşmir'in, bağımsız olma çabası ve Pakistan'ın verdiği haklı destek bu nedenle olumlu bir şekilde sonuçlanamamaktadır. Dikkat edilirse, dünya basınının büyük bölümü Keşmir'deki vahşete hemen hiç değinmez. Değindiklerinde ise, bazıları bu haberleri "Hindistan'a ait bir bölgedeki iç isyanın bastırılması" gibi yanlış bir yorumla sunarlar. Örneğin New York Times, 22 Ocak 1990 tarihli sayısında Pakistan'ı Keşmir'deki "ayrılıkçı" Müslüman grupları destekleyerek "ülkedeki istikrarı bozmak"la suçlayan bir yorum yayınlamış ve Pakistanlıların büyük tepkisini almıştır.107 Batı medyasının bir kısmında bu tür haksız yorumlara sık sık rastlamak mümkündür.
![]() Cumhuriyet, 28 Şubat 2002 Milli Gazete, 29 Ocak 2002 Evrensel, 5 Mart 2002 Yeni Mesaj, 13 Haziran 2001 Cumhuriyet, 28 Şubat 2002 Milli Gazete, 29 Ocak 2002 Evrensel, 5 Mart 2002 Yeni Mesaj, 13 Haziran 2001 |
Son yıllarda ise bölgedeki Hint yönetimi baskı ve asimilasyonu şiddetlendirmiştir. Fanatik Hindu örgütleri ise Babür Camisi katliamında, Gucarat'ta ya da Ahmedabad'da olduğu gibi, Keşmirli Müslümanların tamamen yok edilmesini hedeflemektedir. Keşmirli Müslümanlara karşı uygulanan vahşet feci boyutlardadır. Ancak tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de türlü propaganda yöntemleriyle Keşmir ve bölgesinde yaşananlar, insanlara çok farklı şekilde aksettirilmektedir. Uygulanan zulümler, işkenceler, masum insanlara yapılan baskılar gizlenmekte, sonuçta tüm dünya olan bitenler karşısında sessiz kalmaktadır. İnsan hakları örgütlerinin hazırladıkları raporlar adeta yokmuş gibi davranılmaktadır. Oysa yarım asıra yakın bir zamandır Hint zulmüyle karşı karşıya kalan Keşmir halkının dileği, dinlerini rahatça yaşayabilecekleri, insanların sadece Müslüman oldukları için zulüm görmeyecekleri, çocuklarını barış ve güven içinde büyütebilecekleri bir toprağa sahip olmaktır.
102- "The Crackdown in Kashmir - Torture of Detainees and Assaults on the Medical Community", Asia Watch and Physicians for Human Rights, 9Mayıs 1993, http://www.phrusa.org/research/torture/torcra.html

103- Hilal ed-Dawli, Mayıs 1992 (Harun Yahya, Yeni Masonik Düzen, Global Yayıncılık, Şubat 1996, s. 730)

104- The Independent, 18 Eylül 1990

105- The Toronto Star, 25 Ocak 1991

106- "Keşmir", Sefer Turan, Kanal 7, http://www.kanal7.com/zdosya/kesmir.htm

107- New York Times, 22 Ocak 1990

Borgata Hotel Casino & Spa Launches New Poker Room
YanıtlaSilBorgata Hotel Casino 고양 출장샵 & Spa announced today it has partnered with BetMGM 속초 출장샵 Sportsbook, Sportsbook & Lounge to launch a brand 영주 출장안마 new poker 정읍 출장샵 room. 이천 출장마사지