13 Mart 2010 Cumartesi

Faşist Örgütler Hindistan'da İktidardalar


Dünya üzerinde ırkçı eğilimleri olan birçok siyasi parti, kuruluş ya da örgüt bulunmaktadır. Almanya'daki Neo-nazilerin, İngiltere'deki dazlakların, ABD'deki Ku Klux Klan'ın ve daha birçok ülkedeki faşist örgütlerin faaliyetleri bilinmektedir. Ancak Hindistan'da durum çok daha farklıdır. Çünkü Hindistan'da ırkçı örgütler -diğer bir deyişle Sangh Parivar- iktidardadır. Bu iktidar sadece hükümetle de sınırlı değildir; muhalefeti, askeri kadroları, bürokrasisi ile Sangh Parivar Hindistan'ı tamamen ele geçirmiş durumdadır. Dr. Partha Banerjee, Hindu milliyetçi organizasyonlarının temel birimi olan bir Shakha'da 15 yıl geçirmiş ve orada yaşadıklarını In the Belly of the Beast: The Hindu Supremacist RSS and BJP of India-An Insider's Story" (Canavarın Karnında: Hindu Irkçısı RSS ve BJP, Bir Köstebeğin Anıları) isimli ilginç kitabıyla dile getirmiş eski bir "militan"dır. İlk girdiği yıllarda Shakha'yı arkadaşlarıyla oyunlar oynadığı, marşlar söylediği bir yer olarak görmüştür. Ancak şimdiki duygularını şöyle tarif eder:

Ancak itiraf etmeliyim ki bugün endişeliyim. Şimdi ''Sangh Parivar'' hakkında düşündüğümde aklıma kabus gibi bir benzetme geliyor. ''Sangh''i çok eski zamandan kalma bir kozanın içerisinde biraz değişime uğramış korkutucu böcek gibi görüyorum. Öyle ki yalnızca genişlemek için değişime uğramış ve yakaladığı herşeyi yiyen, fakat hiçbir zaman kabuğundan dışarı çıkmayan bir böcek. Sangh sürekli olarak genişleyen bir yaratık. Bunu oldukça yavaş bir şekilde yapar, fakat muhtemelen büyük bir tehlike olmasına rağmen hiç kimse onun ne kadar tehlikeli olduğunu anlamaz- bunun sebeplerinden biri de hiçkimsenin onu görememesidir. Bazıları onu renkli ağaçların uzak bir köşesinde ağacın orta kısmındaki özü çiğneyen oyuncu, büyük bir koza olarak, bazıları şakalar yapan, hoş görünmeyen bir nesne olarak, bazıları da ancak akademik çevrelerde bir tartışma konusu olarak görmektedirler. Fakat böcek büyümeye, değişmeye ve yakaladığı herşeyi oburca yemeye devam eder. Kendisini etrafındaki doğanın tüm gençliğinden ve tazeliğinden alarak besler. Böylece daha büyük, daha güçlü ve daha iğrenç hale gelir.86


Fanatik Hindu milliyetçilerinin gösterileri Sangh Parivar üyesi partiler tarafından organize edilir. Dolayısıyla bu gösteriler hem iktidarın hem de muhalefetin tam desteğini almaktadır.
Şu an iktidarda bulunan BJP partisi Sangh Parivar'ın 3 büyük üyesinden biridir. Ve bu partinin Genel Başkanı Atal Bihari Vajpayee eski bir RSS militanıdır, fanatik Hindu milliyetçilerindendir. BJP üyelerinin yüzde 75'i de RSS kademelerinden gelmişlerdir. Bu kişiler Hindu basınındaki aydınlarca RSS militanlarının politikacı kıyafeti giymiş halleri olarak tanımlanmaktadırlar. BJP'nin popülaritesinin de Müslüman ve Hıristiyan azınlıklara karşı kullandığı fanatik üsluptan kaynaklandığı düşünülmektedir. Vajpayee Müslümanlara ve diğer azınlıklara yönelik saldırılar gerçekleştiğinde de her zaman Hindu militanlarının yanında yer almış, onları desteklemiştir. Bazı çevreler tarafından ılımlı bir kişi olarak tanıtılan Vajpayee kendi yazdığı ve RSS'nin resmi yayın organı New Delhi'de yayınlanan "Sangh Benim Ruhumdur" (The Sang Is My Soul) başlıklı makalede, ilk kez 1939 yılında ilişkiye girdiği RSS ile ne kadar derin bağlantıları olduğunu ortaya koymuştur. RSS'nin ideolojisini, RSS üyelerinin halka davranışlarını çok sevdiğini ve takdir ettiğini, Sangh'in kendisi için bir aile gibi olduğunu söylemiş ve "hepimiz tek bir vücuduz" demiştir.87

Vajpayee ilk iktidara geldiği dönemde tüm dünya kamuoyu tarafından ılımlı bir kişi olarak algılanmıştı. Hindularla Müslümanlar arasındaki çatışmaları sona erdireceğini, ülkeye barış getireceğini vaat etmişti. Ancak bu ılımlı politika çok kısa sürdü. BJP iktidarının ilk dönemlerinde Müslümanlara karşı düzenlenen yoğun Hindu saldırılarında Vajpayee gerçek yüzünü gösterdi. Saldırıların ardından sorumluları ortaya çıkarmak için bir girişimde bulunmadı, aksine Hindu militanlarla iş birliği yapan yöneticileri, emniyet birimlerini her zaman destekledi. Bu politikayı bugüne kadar da sürdürmüştür. CNN'in internet sitesinde yer alan "Vajpayee Gerçek Yüzünü Gösteriyor" (Vajpayee Reveals His True Colors) başlıklı bir haberde ilk başlarda ılımlı bir görüntü çizen Vajpayee'nin zaman içinde gerçek yüzünü gösterdiği, fanatik Hindulara açıkça destek olduğu vurgulanmıştır. Haberde Vajpayee'nin de üyesi bulunduğu BJP'nin Hindu milliyetçiliğinin en fanatik üyelerinden oluştuğu, Vajpayee'nin fanatizmini bir maske ardında sakladığı, ancak artık bu maskesinin düştüğü belirtilmektedir. Vajpayee, partisinin idare kurulunda yaptığı bir konuşmada da Müslümanlara açıkça saldırmış ve Hinduların diğer dinlere verilecek olan özgürlüğün sınırları konusunda karar yetkileri olduğunu söylemiştir. CNN'in haberinde dikkat çekilen bir diğer önemli konu ise Gucarat'ta Müslümanlara yönelik katliamın, tecavüzlerin, yakma ve yağmalamaların halk tarafından da büyük bir destek gördüğü, bu nedenle de BJP'nin bu desteği kaybetmemek için hemen seçime gidilmesine karar verdiğidir.88 Bu seçim kampanyası sırasında Vajpayee, binlerce Müslümanın ölümüyle sonuçlanan Gucarat Katliamı'nın organizatörü olan RSS'i şiddetle savunmuş, onu ısrarla "kültürel ve sosyal bir organizasyon" olarak tanımlamıştır.89

Hindistan'ın tanınmış gazetecilerinden Praful Bidwai, Asia Times'da yayınlanan 17 Kasım 2000 tarihli "Hindu Irkçıları İktidardalar" (Hindu Supremacists Reign Supreme) başlıklı yazısında BJP ile RSS'nin ilişkisini şu şekilde açıklar:
Tarihsel olarak BJP ve onun selefi olan Jana Sangh (1951'de kuruldu), 600,000 üyesi olduğu iddia edilen ve tümü erkeklerden oluşan gizli bir militarist örgüt olan RSS yoluyla taraftar toplamaktadır. RSS, BJP'nin akıl hocası, ideolojik ustası ve örgütsel kapı bekçisi gibi hareket etmektedir... RSS BJP'yi ve sürekli büyüyen Sangh Parivar'ı denetim altında tutmaktadır...90

Sangh Parivar'ın politik üyelerinden biri de son derece militan bir örgüt olan Shiv Sena'dır. Shiv Sena üyeleri ırkçı saldırganlıklarını açıkça dile getirmekte, Hindu milliyetçilerinin yaptıkları saldırıları, kundaklamaları teşvik etmektedirler. Shiv Sena'nın ırkçı lideri Bal Thackeray'ın da konuşmalarında ve röportajlarında Hitler'i ve Nazi Almanyası'nı övdüğü bilinmektedir. Thackeray, demokrasinin Hindistan için uygun olmadığını ve Hintlilerin ''faydalı bir diktatörlüğe'' ihtiyaç duyduğunu söylemektedir.


BBC, 28 Şubat 2002

The Week, 28 Nisan 2002

(üstte sağda) Hindistan'ın en saygın dergilerinden olan 
The Week'de yıllarca ılımlı bir politikacı görüntüsü veren
Vajpayee'nin Gucarat sonrası izlediği saldırgan politikalarla 
gerçek yüzünü gösterdiği vurgulanıyor ve 
"Maske düştü" başlığı atılıyordu.

CNN, 18 Nisan 2002

(üstte solda) Hindistan Başbakanı Vajpayee'nin partisinin kongresinde yaptığı sert konuşma 
dünya basınında çok geniş yankı buldu. Hindu milliyetçilerini destekleyen ve Müslümanlara 
yapılan saldırıları haklı gösteren Vajpayee, "Hindistan'da yaşayan diğer dinlerin mensuplarının 
ne kadar özgür olabileceklerine ancak Hindular karar verirler" demişti. 
Bu konuşma CNN'de "Vajpayee gerçek yüzünü gösteriyor" başlığıyla yer aldı. Mark Tully imzalı haberde Vajpayee'ninGucarat saldırılarının sorumlusu kabul edilen Belediye Başkanı Narendra Modi'ye de 
destek verdiği belirtildi. BBC ise "Vajpayee'nin Ayodhya ikilemi" başlıklı haberinde, 
Vajpayee'nin partisinde fanatik Hindu milliyetçilerinin çok güçlü olduklarına dikkat çekiyor ve 
tüm dünyada Vajpayee'nin maskesinin düştüğü yönünde bir kanaatin yaygınlaştığını belirtiyor.
(üstte sağda) Time dergisinin Asya baskısında yer alan "İsyanlarla yönetmek" başlıklı haberde 
Gucarat'ta Müslümanlara yönelik katliamlara sessiz kalmanın oylarını artıracağını düşünen 
Vajpayee'nin Hindutva hareketine desteği inceleniyor.

Bugün de Hindistan'da tüm bu saydığımız radikal milliyetçi gruplar tarafından savunulan Hindutva (Saf Hindu Milleti) hareketini ideolojik açıdan beslemek, toplum içinde güçlenmesini sağlamak için çok ciddi bir propaganda yürütülmektedir. 200'e yakın farklı organizasyon aktif kampanyalar başlatmıştır. Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde de çeşitli milliyetçi Hindu örgütleri çalışmalar yürütmektedirler. Bu amaçla binlerce kitap ve çeşitli dokümanlar basılmakta, internet siteleri hazırlanmakta ve Hindutva ideolojisini yaymak için kullanılmaktadır. Bu metinler tamamen çarpıtılmış bilgilere dayalıdır, amaç halkın beynini bu tip bilgilerle doldurup, azınlıklara karşı şiddete yönlendirmektir. Bu kitapçıklarda Hinduların asırlardır Hıristiyan ve Müslümanlardan çok büyük zulümler gördüğü gibi yalanlar anlatılmakta, ülkedeki her türlü sorunun sebebi olarak bu gruplar gösterilmektedir.91 Kullanılan yöntemler, 1930'larda Nazilerin Yahudiler aleyhinde yürüttüğü kirli propagandadan farksız gibidir. RSS'nin bugün Hindistan'a ne kadar egemen olduğu Yeni Delhi'de Üçüncü Dünya araştırmaları Akademisi'nde dersler veren ve Hindutva ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Achin Vanaik'in "The New Indian Right-Soldiers of Hindutva" (Yeni Hindistan Sağı - Hindutva'nın Askerleri) başlıklı makalesinde detaylı olarak anlatılmaktadır:

Bugün RSS, gerek nicelik açısından, gerek sivil toplum içerisindeki örgütlü güç açısından, gerekse moral açısından soldan kat be kat üstündür. Binlerce okulun yönetimine sahip olmalarının yanı sıra, ev kadınlarından yatılı okul öğrencilerine ve emekli askeri personele değin toplumun tüm kesimlerini bünyesinde barındıran cephe örgütlenmelerine sahiptir. Örgütün belkemiğini, bekar oldukları tahmin edilen, yılmaz, tüm vakitlerini örgütlenmeye harcayan, kendilerini hayallerindeki saf Hindu milleti hedefine kilitlenmiş Hinduların kardeşliği oluşturur. Tamamı erkeklerden meydana gelen yerel şakhalar, sarsılmaz bir sadakat ve itaatkarlık etiğiyle, talim ve terbiye yoluyla, kültür-fiziğe ve vücut geliştirmeye yaptıkları vurguyla varlıklarını sürdürüyorlar. Mahalli örgütlenmeleri son derece sağlam. Hindistan Ulus Hareketinden bu yana, çapı ve gücü en büyük olay olan Ayodha camisi karşıtı kampanya, RSS'nin altyapısı ve tek merkezden kumandası olmaksızın kotarılamazdı... Hindutva fenomeninin kökleri derindedir ve yok edilmesi bir o kadar güçtür. Faşizmin bir güç olarak tek bir kullanım alanı mevcuttur: Devlet. Hindutva'nın ise iki tanedir: Devlet ve Yeni Hindistan'ı ayakta tutacak iskelet (ruh) rolündeki RSS. Faşizmin (Avrupa'da) devlet iktidarındaki nihai bozgunu veya geri çekilişi onun yok oluşunun da emaresiydi. Sangh Parivar içinse bu durum söz konusu değildir.92

Vanaik'in de söylediği gibi Sangh Parivar, Hindistan topraklarında Hindutva ideolojsini tam olarak hakim kılma, yani Hindistan'a koyu bir Hindu fanatizmini egemen kılma konusunda çok kararlı gözükmektedir. Bunun için de, ideolojik akrabaları olan Naziler'in Almanya'yı Judenrein (Yahudiden arındırılmış) hale getirmeleri gibi, Hindistan'daki Hindu olmayan azınlıkları yok etmek istemektedirler. Bu nedenle de, öncelikli hedef olarak gördükleri Müslümanlara yönelik baskı, terör, saldırı ve yıldırma eylemlerini 1990'lı yıllardan bu yana çok artırmışlardır. İktidarı ele geçirmelerinin ardından bu eylemlerini devletin de maddi ve manevi desteğiyle yürütmektedirler. Geçtiğimiz 10-15 yıl Hindistanlı Müslümanlar için çok büyük acılarla, kayıplarla ve katliamlarla geçmiştir. Dünya gündeminde de yer alan bazı olaylar bile, Hindistan'ın bu karanlık ideolojisinin gerçek yüzünü anlamak için yeterli olmaktadır.

86- Partha Banerjee, "In the Belly of the Beast: The Hindu Supremacist RSS and BJP of India-An Insider's Story", http://www.ercwilcom.net/~indowindow/sad/godown/secular/RSSinsid.htm
87- Shri Atal Behari Vajpayee, "The Sang is My Soul", Organiser, "RSS:Vision and Action Special", 7 Mayıs 1995
88- "Vajpayee Reveals His True Colors", CNN.com, http://www.cnn.com/2002/WORLD/asiapcf/south/04/18/india.vajpayee/index.html
89- "PM defends Gujarat Govt. order on RSS", The Hindu, 6 Şubat 2000, http://www.hinduonnet.com/2000/02/06/stories/01060001.htm 
90- Praful Bidwai, "Hindu Supremacists Reign Supreme", Asia Times, 17 Şubat 2000, http://www.tni.org/archives/bidwai/supreme.htm
91- L. Stanislus, "Hindutva and Marginalized, Christian Response", http://www.missionstudies.org/IACM/Papers/Hinduvata%20and%20Marginalised.htm
92- Achin Vanaik, "Soldiers of Hindutva", New Indian Left, Mayıs-Haziran 2001,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder